Müslümanlarla gayrimüslimler arasındaki faiz sözleşmesinin hükmü İslâm hukukçularının üzerinde öneml e durduğu konulardan biridir. Fukahanm bir kfsmı yer ve kişi farkı gözetmeksizin faizi her durumda haranı, diğer bir kısmı ise mUslümanla gayrimüslim arasında yapıldığında bazı şartlarla caiz görürler. Bu görüşlerde fukahanın Kur'an, Sünnet ve diğer delillere yaklaşım tarzı ile "ötekine" atfettikleri hukukî konumun etkisi görülür. Bu makalede din, uyruk ve ülke ayrılığı¬ nın faizin hükmüne etkisi konusunda fıkıh mezheplerince ileri sürülen görüşler incelenecektir. Fa ¬ izin kapsamına yaklaşım tarzlarına göre mezheplerin durumu tespit edilerek ileri sürülen deliller ve bu delillerin değerlendirilmesi yapılacaktır. Aynca mevcut görüşler günümüzün siyasi ve ekonomik şartlarıyla mukayese edilecektir.
Hane alkı, işletmeler ve kamu kuruluşlannca çeşitli adlarla bankalara yatınlan mevduatın durumu ise, günümüz modern hukukçulan ve İslam hukukçuları tarafından tart ış lm ktadır. Meselenin günümüz hukukundaki durumu ayrı bir çalışmayı gerektirdiğinden bu makalede bankalardaki mevduatı İslam hukuku açısından değerlendiririliyor
Faizsiz bankacılık işlemlerinden murabahada tarafların va'dlerinden dönmeleri bir kısım problemlere sebep olur. "Va'd", fıkıhtaki yeri ve fınansal hayata etkisi bakımından günümüzde önemli bir kavram haline gelmiştir. Makalede murabaha işleminde va'din bağlayıcılığı problemi ele alınmıştır. Fıkıhta va'd ve benzeri hukukî ilişkilere yüklenen anlam, va'dden kaynaklanan sorunlar, klasik ve çağdaş fukahanın bu sorunlara yaklaşımı İncelenmiştir. Sorunların çözümüne yönelik önerilerin hukukî ve ticarî hayatın gerçekleriyle Örtüşüp örtüşmediği tartışılmış ve bir teklifde bulunulmuştur
Faizsiz Bankacılık İşlemlerinin İslam Fıkhındaki Yeri” başlıklı doktora tezinin yayımlanmış halidir
Sermayenin gerek faizli kredi gerekse ortaklık anlatışı doğrultusunda değerlendirilmesi geleneği, insanlık tarihi kadar eskiye dayanır. Diğer kutsal dinlerde olduğu gibi İslam'da da faizcilik yasaklandığından hem tarihte hem de günümüzde birikimlerini faize bulaşmadan yatırıma dönüştürmek isteyenler daima varolmuştur.
Mal ve finansal varlıklara dayalı olan , getirileri bu varlıkların getirisine bağlı olarak belirlenen varlıklara türev ürün veya türev varlık adı verilir. Döviz, faiz , faiz oranı, hazine bonosu, tahvil, hisse senedi ve borsa endeksleri finansal türev varlıklardır. Forward, Future, Swap ve Opsiyon bu varlıkalrın alınıp satıldığı sözleşmelerdir.
Gerek fıkıh gerekse iktisatta üzerinde önemle durulan konulardan biri sermayedir. Sermayenin tanımı , kişilerin sermaye üzerindeki tasarruf yetkisi ve sermayeyi işletme yöntemleri tarihte olduğu gibi günümüzde de tartışılmaktadır. Sermaye, ya doğrudan bireyler tarafından ya da dolaylı olarak, malî aracı kurumlar tarafından işletilir. Tarihte malî aracı kurumların, sermayeyi işletirken iki sistemden birini tercih ettikleri görülür.