Müslümanlar, Suriye’yi fethetmeden önce, bu bölgede Bizans vergi sistemi geçerliliğini devam ettiriyordu. Bu vergi sisteminde topraktan alınan vergi ile özellikle kırsal bölgelerde oturanlardan alınan baş vergisi büyük bir önem arz ediyordu. Nitekim Nessana Papirüsleri’nden anlaşıldığı üzere köylerdeki vergi tahsilinin köy meclisleri veya kurulları vasıtasıyla devam ettiği görülmektedir. Fakat Hz. Ömer’in, Câbiye’de (m. 638) bölgeyi fetheden komutanlarla görüşmesinden sonra vergilerle ilgili yeni düzenlemeler gerçekleşmiştir.
İslâm’ın ilk yıllarında Horasan’daki mali idare hakkındaki bilgiler, birincisi, bilgilerin yetersizliği, ikincisi ise idari yapıdan kaynaklanan sebeplerden dolayı sanıldığı kadar açık değildir. İktâ sahipleri ile İran şehirlerinin emirleri Arap fâtihlerlerle bir takım antlaşmalar yapmışlar ve müslümanlara senelik müşterek vergi vermeyi kabul etmişlerdi.
İslâm’ın getirdiği yeni ilke ve değerlerin, iktisadî, sosyal ve siyasî hayata, ilişkiler, kurumlar, statüler ve dengeler şeklinde nasıl ve ne ölçüde yansıyabildiğini; teorik ilkelerin sosyo-ekonomik realiteyle giriştiği diyaloğun yol açtığı oluşumlar, açılımlar, dönüşümler ve sancıları; İslâm medeniyetinin gelişme yolu üzerindeki uygarlıklarla hayatın her alanında gerçekleştirdiği alışverişleri ve nihayet tarihin seyri içinde muhatap olduğu krizleri dirayet, maharet ve ustalıkla değerlendiren Prof. Dûrî, bu konularda mevcut bilgi yetersizliğinin giderilmesi hususunda son derece değerli katkılarda bulunmaktadır.
İslâm’ın getirdiği yeni ilke ve değerlerin, iktisadî, sosyal ve siyasî hayata, ilişkiler, kurumlar, statüler ve dengeler şeklinde nasıl ve ne ölçüde yansıyabildiğini; teorik ilkelerin sosyo-ekonomik realiteyle giriştiği diyaloğun yol açtığı oluşumlar, açılımlar, dönüşümler ve sancıları; İslâm medeniyetinin gelişme yolu üzerindeki uygarlıklarla hayatın her alanında gerçekleştirdiği alışverişleri ve nihayet tarihin seyri içinde muhatap olduğu krizleri dirayet, maharet ve ustalıkla değerlendiren Prof. Dûrî, bu konularda mevcut bilgi yetersizliğinin giderilmesi hususunda son derece değerli katkılarda bulunmaktadır.